T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
İSTANBUL / BEYKOZ - İshakağa Ortaokulu

BEYKOZ'DA YAŞAMAK AYRICALIKTIR

Tarihi Mekanlar

 

İshak Ağa Çeşmesi (Onçeşmeler)

İstanbul'un kaynak su havzasının yer aldığı Beykoz'un en önemli çeşmesi olan İshak Ağa Çeşmesi,

Türk çeşme mimarisinin de şaheserlerinden biri olarak kabul ediliyor.

 

500 yıllık tarihi Mimar Sinan'a dayandırılan çeşme günümüz mimarisine Gümrük Emini İshak Ağa tarafından H. 1159 (M. 1746) yılında

yapılan restorasyon çalışmasıyla ulaşmıştır. Yüzyıllar içinde birkaç defa büyük restorasyon geçirmişti. 



 

29-12-202129-12-202129-12-202129-12-2021

   

 


Beykoz "Mecidiye" Kasrı

 

Beykoz "Mecidiye" Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan tarihi bir kasırdır. Yalıköy semtinde Hünkâr İskelesi olarak anılan alanın güneyinde yer alır.

Denizden başlayarak teraslar halinde yükselen bir peyzajın tepe noktasında ağaçlar arasında yer alan kasır, Batılılaşma dönemi mimarlığının bir örneğidir. Kasrın yapımı 1845 yılında Mısır valisi Mehmet Ali Paşa tarafından başlatılmış; paşanın ölümü üzerine, 1854'te oğlu tarafından tamamlatılmış ve dönemin padişahı Sultan Abdülmecid'e (1839-61) armağan edilmiştir. İki katlı ve simetrik yapılı olan binada orta sofalı şema tercih edilmiştir. Yapının bahçesinde iç duvarları istiridye kabukları ile bezenmiş "dağ hamamı" olarak anılan küçük bir dinlenme köşkü mevcuttur. Osmanlı geleneğinde bulunan serdap köşklerinin 19. yüzyıldaki bir uygulaması olarak görülen köşk, sıcak yaz günlerinde serin bir ortam sunmaktadır.

 


Anadolu Hisarı Namazgahı

 

Beykoz Belediyesi sınırları içinde bulunan Anadolu Hisarı'ndaki namazgâh, Sultan Yıldırım Beyazıt'ın

İstanbul'un fethi için 1396'da yaptırdığı Anadoluhisarı Kalesi bitişiğinde yer alıyor. Fatih Sultan Mehmet

tarafından fetih hazırlıkları kapsamında güçlendirilip genişletilen kalede topların bulunduğu kısım

yükseltilirken askerlerin ibadet edebilmesi için bir de namazgâh yaptırıldı.

 


Abraham Paşa Korusu

 

Beykoz Korusu ya da Abraham Paşa Korusu, İstanbul Boğazı sırtlarında, Beykoz Merkez mahallesi ile Paşabahçe mahallesi arasında geniş bir arazi üzerine yayılmıştır. Yüzölçümü 27,9 hektardır. Boğaz'a bakan yamaçlardan başlayarak içlerde Riva'ya kadar uzanır. Doğuda doğal ormanlarla bütünleşir.

Koru adını, Mısır Hıdivi Mehmet Ali Paşa'nın yakın adamlarından olan Ermeni kökenli Erem Amira'nın torunu Abraham Paşa'dan (1833-1918) almaktadır. Abraham Paşa, dönemin Osmanlı padişahı Abdülaziz'le dostluk kurmuş ve bir rivayete göre padişahla oynadığı bir tavla oyununda galip gelmesi üzerine bu korunun bulunduğu geniş araziyi kazanmıştır. Ayrıca Abraham Paşanın koru içerisinde yaptırdığı ve Abdülmecid'e hediye ettiği köşk, 1937 yılında yanarak yok oldu. Beykoz Fidanlığı içinde yer alan Tarihi Abraham Paşa Çiftliği'nde restorasyon çalışmaları devam ediyor.

 


Anadolu Hisarı Nişangahı

 

1811 yılında Sultan II.Mahmud'un (1808-1839) adına dikilmiştir. Beykoz Belediyesi tarafından yenileme

bakımı ve çevre düzenlenmesi yapılmıştır.

 


Hidiv Kasrı

 

Hıdiv Kasrı, İstanbul'un Beykoz ilçesindeki Çubuklu sırtlarına 1907 yılında Mısır'ın son hıdivi Abbas Hilmi Paşa tarafından İtalyan mimar Delfo Seminati'ye yaptırılmıştır. Dönemin mimari modasına uygun olarak art nouveau tarzındadır.

Hıdivlik makamı, Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır valilerine verdiği ünvandır. Osmanlı'nın Mısır valilerinden olan genç yaştaki "Hıdiv Abbas Hilmi Paşa"'nın,19. yüzyılın sonlarında, Mısır'daki İngiliz nüfuzunu kırabilmek ve Osmanlı Devleti'nden destek sağlayabilmek için uzun süreli İstanbul'da kalması gerekti. Bunun üzerine, 1903 yılında günümüzde kasrın bulunduğu yerde bulunan iki ahşap yalı satın aldı. Abbas Hilmi Paşa bir süre sonra yalılarının arkasındaki ağaçlık yamaçları ve üst düzlüğü kapsayan 270 dönümlük bahçeyi de aldı. Ahşap yalıları yıktıran Abbas Hilmi Paşa, 1907 yılında, 1000 m2 alan üzerine, İtalyan Mimar Delfo Seminati'ye, o devrin mimari modasına uygun olarak Art Nouveau tarzında görkemli bir kasır ve üzerine İstanbul Boğazı'nı gören kule inşa ettirdi.

 


 

 Anadolu Hisarı Kalesi

İstanbul Boğazı ile Göksu (Aretas) Deresi'nin Boğaz'a karıştığı yedi

dönümlük, denize doğru uzanan alanda bulunan bu kale çevreye ismini vermiştir.

Anadoluhisarı, ileri bir karakol olarak Yıldırım Beyazıt tarafından 1395

yılında yaptırılmıştır. Kalenin bulunduğu alanda yapılan araştırmalarda

daha eskiye yönelik kalıntılara rastlanmamıştır.

Yıldırım Beyazıt'ın bu kaleyi yaptırmasındaki amaç Boğaz geçişlerini kontrol

altına almak ve Göksu Vadisi'ne girişi de önlemek idi. Nişancı Mehmet Paşa

tarihinde Güzelcehisar olarak ismi geçen bu kaleye Gözlücehisar ismi de yakıştırılmıştır. Nişancı Mehmet Paşa tarihinde kalenin yapım tarihi 1394–1395

olarak belirtilmiştir. Fatih Sultan Mehmet dönemi tarihçilerinden Tursun Bey

buradan Yenihisar veya Yenicehisar olarak söz etmiştir. Hoca Sadettin

Efendi de buraya Akçahisar olarak değinmiştir. Aşıkpaşazâde tarihinde

bu kalenin yapılışı ile ilgili bilgiler bulunmaktadır:

"Yıldırım Beyazıt, Kocaeli'nden geçerek, İstanbul'a doğru geldi (1390–91) ve Şile Kalesini alan Yahşi Bey'i gönderdi. Sultan Boğazkesen

üzerinde Güzelce Hisar adlı bir şato yaptırdı."

Yıldırım Beyazıt ile Timur arasında 1402'de yapılan Ankara Savaşı'ndan sonra kale Osmanlı yönetiminde kalmıştır. Bu dönemde Osmanlı

Beyliği dağılma aşamasına geldiğinden Süleyman Çelebi Bizans'ın desteğini sağlamak amacı ile İstanbul'a yakın olan Kartal, Pendik gibi

yerler Bizans'a geri verilmiş, ancak kalenin bu dönemdeki durumu bilinmemektedir. Bazı kaynaklarda Süleyman Çelebi'nin bir süre burada

kaldığı da belirtilmektedir.

Fatih Sultan Mehmet Rumelihisarı'nı yaptırırken Anadoluhisarı'nın çevresini de bir Hisarpeçe ile çevirmiştir. Bu duvarın arkasına yerleştirilen

toplar ile de Boğaz'dan geçen gemilere gerektiğinde ateş açılması sağlanmıştır.

İstanbul'un fethinden sonra bu kalenin işlevi bitmiş ve bir süre suçlu Yeniçeriler için hapishane olarak kullanılmıştır. XVII.-XVIII. yüzyıllarda

bir süre Boğaz'a yönelik kazak akınlarının önlenmesinde kullanılmış, daha sonra Boğaz girişindeki kale ve istihkâmların yapılması ile de

önemini yitirmiştir.

XVI. yüzyılda hisar ve çevresinde görevli askerlerin ve ailelerin yerleşmesi ile burası küçük bir mahalle konumuna gelmiştir. Fatih Sultan

Mehmet döneminde hisarın önüne küçük bir mescit yapılmış ve burası Anadoluhisarı Mescidi Mahallesi ismi ile eski kayıtlara geçmiştir.

Anadoluhisarı Osmanlı mimarisinde kale mimarisine göre yapılmıştır. İlk yapımında kare planlı bir kule ve bunu çevreleyen duvarlardan

meydana gelmiştir. O dönemde kalenin bulunduğu yer kayalık bir burun olduğundan denizin sur duvarlarına kadar geldiği sanılmaktadır.

Göksu Deresi'nin getirdiği alüvyonlar daha sonra arazi konumunu değiştirmiş, kalenin duvarlarının çevresi dolmuş ve kale iç kısımda kalmıştır.

 


Küçüksu Kasrı

 

Anadolu yakasında, Anadolu Hisarı'nın güneyinde Göksü ve Küçüksu derelerinin arasında deniz kıyısında yapılmıştır.

Bu Kasır'ın bulunduğu mesire alanına ara sıra giden Sultan I.Mahmud (1730-1754)'un uzun süre burada kalabilmesi için Divitdar Emin Mehmed Paşa, deniz kıyısına iki katlı ahşap bir saray yaptırmış, bu yapı Sultan III. Selim (1789-1807) ve Sultan II. Mahmud (1808-1839) dönemlerinde de onarılarak kullanılmıştır.

Sultan Abdülmecid (1839-1861) dönemi, özellikle saray ve kasır mimarlığında Batılı biçimlerin tercih edildiği yıllardır. Sultan Abdülmecid, Dolmabahçe ve Ihlamur yapılarında olduğu gibi Küçüksu Kasrı'nın bulunduğu alanda da eski ve ahşap yapıyı yıktırarak, yerine bugünkü kasrı yaptırmıştır.

 


Yoros Kalesi

 

Anadolu yakasında bulunan ve Boğaz'ın Karadeniz girişinin doğu tarafında bulunan kale, Rumeli Kavağı üzerinde

bulunan İmros Kalesiyle birlikte boğazın girişini kontrol etmek amacıyla kurulmuştur.

 


İki Denizin Birleştiği Yer - Yuşa Tepesi

 

Yûşâ Peygamber, bir rivâyete göre, Hz. Musa ile birlikte Mecmeul-Bahreyn'e (Boğaziçi) gelmiş ve burada vefât ederek bu tepeye gömülmüş.

 


Küçüksu Mihrişah Sultan Çeşmesi

 

Küçüksu Mihrişah Sultan Çeşmesi ya da Küçüksu Kasrı Çeşmesi, Küçüksu'da, Küçüksu Caddesi üzerinde yer alır.

Küçüksu Kasrı içinde yer alan çeşme, 1806'da Sultan III. Selim Han tarafından annesi Mihrişah Sultan adına

yaptırılmıştır.


CAM VE BİLLUR MÜZESİ


29-12-202129-12-202129-12-202129-12-2021

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 28.12.2021 - Güncelleme: 19.12.2023 11:18 - Görüntülenme: 392
Kaynak: Beykoz Belediyesi Web Sitesi
  Beğen | 22  kişi beğendi